28 Ekim 2014 Salı

24 Ekim'in öne çıkan response'u: [Adaman ve Keyder 2006]

hava

Metin, açıklayıcı bir dille sosyal dışlanmayla yoksulluğun ayrıntılı tanımını, birbirleriyle bağdaştırarak neden sonuç ilişkisi içerisinde yapıyor. Sosyal dışlanmayı farklı boyutlarla kendi içinde çeşitlerine ayırarak, Türkiye genelinde inceliyor. 

Dışlanmanın farklı çeşitlerinden bahsederken bunların çoğunlukla iç içe görüldüğünden bahsediyor. Bu anlamda kendi hayatımdan örnek verebilirim. Lise yıllarım başörtüsü ile üniversiteye girmenin yasak olduğu dönemlere denk geliyordu. Bu benim için bir sosyal dışlanmaydı. Olduğum kişi sebebiyle belli bir mekana girişimin yasak olması Mekansal dışlanma, dini bir simge olan başörtüsü sebebiyle yasaklarla karşılaşmam Kültürel dışlanma ve temel hakkım olan eğitime erişimin engellenmesi Politik dışlanmayla karşılaştığım anlamına geliyordu. Tek bir yasak, dışlanmanın birden farklı çeşidiyle karşılaşmama sebep oluyordu. 

Metinde ayrıca her konuda farklı olasılıkların varlığından bahsediyor. Sosyal dışlanma, yoksulluk gibi önemli konuların nedenleri ya da sonuçlarıyla ilgili tek bir doğrudan söz edilmesi mümkün olmadığı anlatılıyor. Sosyal dışlanmanın olduğu gibi yoksulluğun da çeşitleri, kademelenmesi vardır. Bir insanın kendi hayati ihtiyaçlarını karşılayabilmesine rağmen bulunduğu mekan onun ekonomik seviyesinin çok üstündeyse yoksul olarak sayılabiliyor. Bu nereden bakıldığına bağlı. Aslında ihtiyaçlarını karşılayabilme gücüne sahip olmak bir lüksken bulunduğu mekanın uyguladığı sosyal dışlama olaylara farklı bir gözle bakmasına neden olabiliyor. Sosyal dışlanmaya neden olan sadece yaşadığı mekanın kötü durumda olması değil aynı zamanda fazla iyi olmasıdır. Bu anlamda metinde de belirttiği gibi sosyal dışlanmanın mekan ile ne kadar kuvvetli ve çeşitli bağları olduğu anlaşılabilir.

Metin, Türkiye tarihindeki göçlere farklı bir yönüyle bakmamı sağladı. Göç ve bununla beraber gelen gecekondu yerleşmelerinin günümüzdeki sosyal dışlanmanın önemli bir sebebi olduğunun farkına vardım. Yıllar içerisinde gelişen olaylarla ülke genelinde sosyal gruplar birbirlerinden ayrışmışlardır. Bu ayrışma sosyal dışlamayı da beraberinde getirmiştir. Yıllar içinde oluşan bu düzeni değiştirmek için yine uzun yıllara ve kalıcı çözümlere ihtiyaç vardır. Bu şartlar sağlansa ve başarılı olunsa bile sosyal dışlanmanın tamamen ortadan kaldırılması olasılığı yok denecek kadar azdır. İnsanın yapısında olan önyargı nedeniyle her zaman karşıdaki kişiyi bir gruba sokma yönelimi oluşmaktadır. Bahsedildiği gibi sosyal dışlanma özgül niteliktedir kesin bir çözümü yoktur ancak toplum genelinde iyileştirme gerçekleştirilebilir.

Tartışma Sorusu: ‘’Dışlanmışlık dayanışması’’ gerçekten var mı? Yoksa dışlanan kişi, dışlanan grupta dayanışma yerine dışlanan gruptan ayrışmayı mı tercih eder?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder